Plum
01
erik
a small round fruit with juicy flesh and purple or yellow skin and a pit
Örnekler
The tree in the backyard was heavy with ripe plums, ready for picking.
Arka bahçedeki ağaç, toplanmaya hazır olgun eriklerle doluydu.
He packed a few plums in his lunchbox for a refreshing and healthy snack during the day.
Gün boyunca ferahlatıcı ve sağlıklı bir atıştırmalık için beslenme çantasına birkaç erik koydu.
02
çok aranan pozisyon, gözde görev
a highly desirable position or assignment
03
erik, erik ağacı
any kind of tree that produces small round purple fruits with juicy flesh and a hard seed
plum
01
kahverengimsi griye çalan mor
of a dark, rich, purplish color resembling the color of the fruit, with deep tones of purple
Örnekler
His beanie was a soft plum shade.
Onun bere, yumuşak bir erik tonundaydı.
The wall in the living room was painted with a deep plum tint.
Oturma odasındaki duvar derin bir erik rengiyle boyanmıştı.
Leksikal Ağaç
plumage
plumlike
plummy
plum
