persuasively
01
ikna edici bir şekilde, inandırıcı bir şekilde
with the intention of influencing others toward a specific belief, action, or idea
Örnekler
The salesperson presented the product features persuasively, convincing customers of its benefits.
Satış temsilcisi, ürünün özelliklerini ikna edici bir şekilde sundu ve müşterileri faydalarına ikna etti.
The speaker addressed the audience persuasively, urging them to support the proposed policy changes.
Konuşmacı, dinleyicilere ikna edici bir şekilde hitap ederek, önerilen politika değişikliklerini desteklemelerini istedi.
Leksikal Ağaç
persuasively
persuasive
persuade
