Perception
01
algı
the image or idea that is formed based on how one understands something
Örnekler
Her perception of the artwork changed after learning about the artist's background.
Sanatçının geçmişi hakkında bilgi edindikten sonra, sanat eserine olan algısı değişti.
The company 's perception among customers improved with their new marketing strategy.
Şirketin müşteriler arasındaki algısı yeni pazarlama stratejisiyle iyileşti.
02
algı
the ability to become aware of something through the senses
Örnekler
Her perception of colors is exceptionally sharp.
Renklerin algısı son derece keskindir.
Dogs have a keen perception of smells.
Köpeklerin kokulara karşı keskin bir algıları vardır.
03
algılama, yorumlama
a way of conceiving, interpreting, or understanding something
Örnekler
Her perception of the story differed from mine.
Onun hikayenin algısı benimkinden farklıydı.
Public perception of the policy was largely negative.
Politikanın kamu algısı büyük ölçüde olumsuzdu.
04
algı, kavrayış
knowledge, insight, or understanding gained through experience or observation
Örnekler
Scientists rely on perception to form hypotheses.
Bilim insanları hipotez oluşturmak için algıya güvenir.
His perception of market trends improved over time.
Pazar trendleri hakkındaki algısı zamanla gelişti.
05
algı
the state or process of becoming aware of something via the five senses
Leksikal Ağaç
misperception
perceptual
perception
percept
