Patter
01
tıkırtı, damlaların sesi
a series of rapid, light sounds occurring in quick succession
Örnekler
The patter of raindrops on the window was calming and rhythmic.
Penceredeki yağmur damlalarının tıkırtısı rahatlatıcı ve ritmikti.
I could hear the patter of footsteps as the children ran down the hallway.
Çocuklar koridorda koşarken ayak seslerinin tıkırtısını duyabiliyordum.
02
tatlı dil, ikna edici konuşma
plausible glib talk (especially useful to a salesperson)
to patter
01
pıtırdamak
to make a light repeated sound, especially by tapping on something
Örnekler
The rain began to patter softly on the roof, creating a soothing sound.
Yağmur çatıda hafifçe tıkırdamaya başladı, rahatlatıcı bir ses çıkararak.
She could hear the patter of tiny feet as her cat ran across the wooden floor.
Kedisi ahşap zeminde koşarken küçük ayakların tıkırtısını duyabiliyordu.
Leksikal Ağaç
patter
pat
