Panacea
01
her derde deva olan ilaç
something that is believed to cure any disease or illness
Örnekler
Many people hoped that the new drug would be a panacea for all their health problems.
Birçok insan yeni ilacın tüm sağlık sorunları için bir panzehir olacağını umuyordu.
The herbal remedy was touted as a panacea, but its effectiveness was still unproven.
Bitkisel ilaç, bir panzehir olarak lanse edildi, ancak etkinliği hala kanıtlanmamıştı.
02
her derde deva olan çare
something imagined to solve all problems
Örnekler
Technology is not a panacea for all social problems.
Teknoloji, tüm sosyal sorunlar için bir panacea değildir.
He treated education as a panacea for inequality.
Eğitimi eşitsizlik için bir panasea olarak gördü.
