originally
Örnekler
The manuscript was originally penned in 12th-century France.
El yazması aslen 12. yüzyıl Fransa'sında yazılmıştır.
This custom is originally Celtic, though now widespread.
Bu gelenek aslında Kelt kökenlidir, ancak şimdi yaygındır.
Örnekler
The artist originally blended classical techniques with digital media.
Sanatçı orijinal bir şekilde klasik teknikleri dijital medya ile harmanladı.
His thesis was originally structured, challenging conventional theories.
Tezi orijinal bir şekilde yapılandırılmıştı, geleneksel teorilere meydan okuyordu.
03
başlangıçta, aslen
at the initial state, purpose, or condition of something before any changes occurred
Örnekler
The building originally housed a library before becoming a café.
Bina, bir kafe olmadan önce aslen bir kütüphane olarak hizmet veriyordu.
This song originally had a slower tempo in its demo version.
Bu şarkının demo versiyonunda aslında daha yavaş bir tempo vardı.
Leksikal Ağaç
unoriginally
originally
original
origin



























