none
01
hiçbir biçimde
used to indicate the absence of something or the complete lack of involvement
None
01
dokuzuncu saat, none
a service in the Roman Catholic Church formerly read or chanted at 3 PM (the ninth hour counting from sunrise) but now somewhat earlier
02
dokuzuncu saat, öğle sonrası duası
a canonical hour that is the ninth hour of the day counting from sunrise
none
Örnekler
None of the students in the class had completed the assignment on time.
Sınıftaki öğrencilerin hiçbiri ödevi zamanında tamamlamamıştı.
She asked for volunteers, but none of the employees were willing to stay late.
Gönüllü istedi, ancak çalışanların hiçbiri geç kalmaya istekli değildi.
none
01
hiçbiri, hiç
used to indicate absence or lack of something; it refers to not any or not one of a group
Örnekler
She invited all her friends but none showed up.
Tüm arkadaşlarını davet etti ama hiçbiri gelmedi.
They interviewed a lot of applicants but none met the qualifications for the job.
Birçok adayla görüştüler ama hiçbiri iş için gerekli nitelikleri karşılamıyordu.
