to moan
01
sızlanmak
to make a low sound that often expresses pain, grief, or disappointment
Intransitive
Örnekler
The injured soldier began to moan in pain on the battlefield.
Yaralı asker savaş alanında acı içinde inlemeye başladı.
The patient moaned softly, signaling discomfort after surgery.
Hasta yavaşça inledi, ameliyat sonrası rahatsızlık belirtti.
02
sızlanmak, yakınmak
to complain or grumble about something in a persistent or annoying way
Intransitive: to moan about sth
Örnekler
He constantly moans about having to wake up early for work.
O, iş için erken kalkmak zorunda olduğu için sürekli sızlanır.
She moaned about the long wait at the restaurant, making everyone uncomfortable.
Restorandaki uzun bekleyiş hakkında sızlandı, herkesi rahatsız etti.
Moan
01
inilti, şikayet
an utterance expressing pain or disapproval



























