Lump sum
01
tek bir seferde ödenen para
a single, large payment made in full, instead of smaller payments made over time
Örnekler
After winning the lottery, Sarah chose to receive her prize as a lump sum rather than in annual installments.
Piyangoyu kazandıktan sonra, Sarah ödülünü yıllık taksitler yerine toplu ödeme olarak almayı seçti.
The inheritance was distributed as a lump sum to the beneficiaries, providing them with immediate access to their share of the estate.
Miras, lehtarlara toplu ödeme olarak dağıtıldı ve onlara miras paylarına anında erişim sağladı.



























