long-ago
01
eski, geçmiş zamanlara ait
belonging to or occurring in the distant past
Örnekler
The archaeologists uncovered artifacts from a long-ago civilization.
Arkeologlar, eski zamanlara ait bir uygarlığa ait eserler ortaya çıkardı.
She found an old diary filled with long-ago memories.
O, eski zamanlara ait anılarla dolu eski bir günlük buldu.



























