Junkie
01
uyuşturucu bağımlısı
a person who is heavily dependent on illegal substances such as heroin, cocaine, or methamphetamine
Örnekler
The alley was often frequented by junkies looking for their next fix.
Sokak aralığı, genellikle bir sonraki dozlarını arayan uyuşturucu bağımlıları tarafından sık sık ziyaret edilirdi.
His addiction turned him into a junky, struggling to break free from the drugs.
Bağımlılığı onu bir uyuşturucu bağımlısına dönüştürdü, uyuşturuculardan kurtulmak için mücadele ediyor.
02
bağımlı, tutkun
someone obsessed with something
Örnekler
He ’s a total coffee junkie.
O tam bir kahve bağımlısı.
She ’s a workout junkie — always at the gym.
O bir spor bağımlısı—her zaman spor salonunda.



























