jaundiced
jaun
ˈʤɔn
con
diced
dɪst
dist
British pronunciation
/d‍ʒˈɔːndɪst/

"jaundiced"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

jaundiced
01

kıskançlık dolu

affected by negative feelings, leading to a biased view
example
Örnekler
Some argued that the news article had a jaundiced undertone, raising doubts about the journalist's objectivity.
Bazıları, haber makalesinin önyargılı bir tonu olduğunu ve gazetecinin tarafsızlığı hakkında şüphe uyandırdığını savundu.
The book review had some jaundiced comments that showed bias.
Kitap eleştirisinde, önyargı gösteren bazı önyargılı yorumlar vardı.
02

sarılıklı

marked by a medical condition, resulting in yellowing of the skin, eyes, and other tissues
example
Örnekler
Jane observed a yellow tint in the whites of her eyes, suspecting she might be jaundiced.
Jane, gözlerinin beyaz kısmında sarı bir ton fark etti ve sarılık olabileceğinden şüphelendi.
After birth, the baby was kept under observation because of his jaundiced appearance.
Doğumdan sonra, bebek sarılıklı görünümü nedeniyle gözetim altında tutuldu.

Leksikal Ağaç

jaundiced
jaundice
App
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store