to intersect
Örnekler
The two roads intersect at the traffic light.
İki yol trafik ışığında kesişiyor.
Their opinions intersected during the discussion, leading to an agreement.
Tartışma sırasında görüşleri kesişti, bu da bir anlaşmaya yol açtı.
Leksikal Ağaç
intersectant
intersecting
intersectionality
intersect



























