inopportunely
Örnekler
His call came inopportunely during the meeting.
Onun çağrısı toplantı sırasında uygunsuz bir şekilde geldi.
She arrived inopportunely while the guests were discussing a sensitive topic.
Misafirler hassas bir konuyu tartışırken uygunsuz bir şekilde geldi.
Leksikal Ağaç
inopportunely
opportunely
opportune
