ingenuous
01
saf, temiz kalpli, saftrik
showing simplicity, honesty, or innocence and willing to trust others due to a lack of life experience
Örnekler
Her ingenuous questions revealed how new she was to the industry.
Onun saf soruları, sektörde ne kadar yeni olduğunu ortaya çıkardı.
The young intern ’s ingenuous enthusiasm was refreshing to the team.
Genç stajyerin saf coşkusu ekibe taze bir soluk getirdi.
02
saf, içten
lacking craft, guile, or subtlety
Örnekler
His ingenuous remarks revealed more than he intended.
Onun saf sözleri, niyet ettiğinden daha fazlasını ortaya çıkardı.
The plan was ingenuous, missing obvious complications.
Plan saf idi, bariz karmaşıklıkları gözden kaçırıyordu.
Leksikal Ağaç
disingenuous
ingenuously
ingenuousness
ingenuous
