Infrastructure
01
altyapı
the physical and organizational assets, such as roads, bridges, utilities, and public services, that support economic activity and daily life
Örnekler
The government invested billions in rebuilding the nation 's aging infrastructure.
Hükümet, ulusun yaşlanan altyapısını yeniden inşa etmeye milyarlarca yatırım yaptı.
Poor infrastructure in rural areas limits access to healthcare and education.
Kırsal alanlardaki zayıf altyapı, sağlık hizmetlerine ve eğitime erişimi sınırlar.
02
altyapı
the foundational framework that supports the operation and coordination of systems, institutions, or technologies
Örnekler
The company revamped its digital infrastructure to improve cybersecurity.
Şirket, siber güvenliği iyileştirmek için dijital altyapısını yeniledi.
A strong organizational infrastructure helps nonprofits deliver services efficiently.
Güçlü bir organizasyonel altyapı, kar amacı gütmeyen kuruluşların hizmetleri verimli bir şekilde sunmasına yardımcı olur.
Leksikal Ağaç
infrastructure
infra
structure
