inchoate
01
tam oluşmamış
just beginning to take shape
Örnekler
His ideas were still inchoate, more instinct than strategy.
Fikirleri hâlâ başlangıç aşamasındaydı, stratejiden çok içgüdüydü.
The movement was inchoate, fueled by passion but lacking direction.
Hareket başlangıç aşamasında idi, tutkuyla besleniyordu ancak yön eksikliği vardı.



























