in essence
01
özünde, esasen
used to get to the most important parts of something
Collocation
Örnekler
In essence, the project's success depends on effective teamwork and communication.
Özünde, projenin başarısı etkili takım çalışması ve iletişime bağlıdır.
In essence, the proposal aims to streamline our operations and increase efficiency.
Özünde, öneri, operasyonlarımızı düzene sokmayı ve verimliliği artırmayı amaçlıyor.
02
özünde, esasen
in a manner that emphasizes the most important aspects or qualities of something
Örnekler
In essence, the project aims to address environmental sustainability by promoting renewable energy sources.
Özünde, proje, yenilenebilir enerji kaynaklarını teşvik ederek çevresel sürdürülebilirliği ele almayı amaçlıyor.
His speech, in essence, conveyed the message of unity and cooperation for the greater good.
Konuşması, özünde, büyük iyilik için birlik ve işbirliği mesajını iletti.
