in a flash
01
bir anda, göz açıp kapayıncaya kadar
happening extremely quickly, often before one has time to react or notice
Örnekler
The storm passed in a flash, leaving clear skies behind.
Fırtına bir anda geçti, arkasında berrak gökyüzü bıraktı.
She finished the task in a flash and moved on to the next one.
O, görevi bir anda bitirdi ve bir sonrakine geçti.



























