iconoclastic
01
ikonoklastik, ikon kırıcı
relating to or advocating the removal, destruction, or prohibition of religious icons and images on grounds of idolatry
Örnekler
The Byzantine emperor issued iconoclastic decrees that ordered all church icons smashed.
Bizans imparatoru, tüm kilise ikonlarının parçalanmasını emreden ikonoklast kararnameler yayınladı.
Protestant reformers in the 16th century led iconoclastic uprisings against Catholic altarpieces.
16. yüzyıldaki Protestan reformcular, Katolik sunak parçalarına karşı ikonoklastik ayaklanmalar yönetti.
02
ikonoklast, yerleşik düzeni yıkmaya çalışan
marked by rejection of traditional doctrines, norms, or power structures
Örnekler
The critic 's iconoclastic review tore down decades of revered cinema in a single essay.
Eleştirmenin ikonoklast incelemesi, tek bir denemede onlarca yıllık saygıdeğer sinemayı yıktı.
Her iconoclastic approach to architecture blends brutalism with playful, unorthodox forms.
Mimariye olan ikonoklast yaklaşımı, brutalizmi oyunbaz ve alışılmadık formlarla harmanlar.



























