Apotheosis
01
ilahlaştırma, yüceltme
the act of elevating a person's rank to that of a god
Örnekler
The emperor ’s apotheosis was celebrated with grand ceremonies and rituals.
İmparatorun apotheosis'i büyük törenler ve ritüellerle kutlandı.
The artist depicted the apotheosis of the king in a majestic painting.
Sanatçı, kralın tanrılaştırılmasını görkemli bir tabloda tasvir etti.
02
mükemmellik
the most flawless version of something
Örnekler
His career reached its apotheosis when he was awarded the Nobel Prize.
Kariyeri, Nobel Ödülü'nü aldığında doruk noktasına ulaştı.
The novel 's apotheosis occurs in the final chapter, where all the storylines converge dramatically.
Romanın doruk noktası, tüm hikaye çizgilerinin dramatik bir şekilde birleştiği son bölümde gerçekleşir.
