Healing
Örnekler
The healing of her broken arm took several weeks, but she eventually regained full mobility.
Kırık kolunun iyileşmesi birkaç hafta sürdü, ama sonunda tam hareket kabiliyetini geri kazandı.
Proper nutrition and rest are important factors in speeding up the healing process.
Doğru beslenme ve dinlenme, iyileşme sürecini hızlandırmada önemli faktörlerdir.
healing
01
şifa verici, iyileştirici
having the power to make healthy again
Örnekler
The healing ointment soothed her burned skin within hours.
İyileştirici merhem, yanık cildini saatler içinde yatıştırdı.
Hot tea with honey has healing properties for a sore throat.
Ballı sıcak çay, boğaz ağrısı için iyileştirici özelliklere sahiptir.
02
iyileşen, şifa veren
gradually becoming healthy or whole again after injury or distress
Örnekler
Her healing knee still ached after the surgery.
Ameliyattan sonra iyileşen dizleri hâlâ ağrıyordu.
The healing wound needed to be kept clean and bandaged.
İyileşen yaranın temiz tutulması ve bandajlanması gerekiyordu.
Leksikal Ağaç
healing
heal



























