harmonious
01
uyumlu
having a combination of elements that are in agreement and balance with each other
Örnekler
The garden was designed to have a harmonious blend of colors and scents.
Bahçe, renklerin ve kokuların uyumlu bir karışımına sahip olacak şekilde tasarlandı.
She decorated her home with harmonious colors that created a sense of peace and tranquility.
Evi, huzur ve sükunet duygusu yaratan uyumlu renklerle dekore etti.
02
ahenkli, uyumlu
having a combination of tones that blend well together
Örnekler
The orchestra played a harmonious composition that filled the concert hall.
Orkestra, konser salonunu dolduran uyumlu bir beste çaldı.
The choir 's harmonious voices resonated beautifully in the cathedral.
Koronun uyumlu sesleri katedralde güzelce yankılandı.
Örnekler
The team worked in a harmonious way, with everyone contributing equally.
Ekip, herkesin eşit şekilde katkıda bulunduğu uyumlu bir şekilde çalıştı.
Their harmonious relationship made them the perfect couple.
Onların uyumlu ilişkisi onları mükemmel çift yaptı.
Leksikal Ağaç
disharmonious
harmoniously
harmoniousness
harmonious
harmony
