Gravy train
01
kolay kazanılmış para
a situation in which making a lot of money becomes possible with minimal time or effort
Örnekler
Investing in the right stocks can be like riding a gravy train, earning passive income without having to do much.
Doğru hisselere yatırım yapmak, fazla bir şey yapmadan pasif gelir elde ederek bir şans trenine binmek gibi olabilir.
She thought that being an influencer was a gravy train, but soon realized that building a following requires hard work and dedication.
Bir influencer olmanın kolay para olduğunu düşünüyordu, ancak kısa sürede bir takipçi kitlesi oluşturmanın zorlu bir çaba ve adanmışlık gerektirdiğini fark etti.



























