to globe-trot
01
dünyayı dolaşmak, küreyi dolaşmak
to travel extensively and visit various places around the world
Intransitive
Örnekler
After winning the lottery, they decided to globe-trot and explore the wonders of different continents.
Piyangoyu kazandıktan sonra, dünyayı dolaşmaya ve farklı kıtaların harikalarını keşfetmeye karar verdiler.
The travel blogger's job allows her to globe-trot regularly.
Seyahat blog yazarının işi, düzenli olarak dünyayı dolaşmasına olanak tanır.



























