Anodyne
01
ağrı kesici
a type of medicine that helps reduce one's pain
Örnekler
The doctor prescribed an anodyne to help manage the patient ’s chronic back pain.
Doktor, hastanın kronik sırt ağrısını yönetmeye yardımcı olmak için bir anodin reçete etti.
After the surgery, she was given an anodyne to alleviate the postoperative discomfort.
Ameliyattan sonra, ameliyat sonrası rahatsızlığı hafifletmek için bir ağrı kesici verildi.
anodyne
01
ağrı kesici, analjezik
able to reduce or ease physical pain
Örnekler
The doctor prescribed an anodyne ointment for the burn.
Doktor, yanık için anodin bir merhem yazdı.
She took an anodyne pill to help with her headache.
Baş ağrısına yardımcı olması için anodin bir hap aldı.
02
yatıştırıcı
not likely to offend people or cause disagreement or tension
Örnekler
The film ’s anodyne humor appealed to a broad audience.
Filmin zararsız mizahı geniş bir kitleye hitap etti.
His anodyne remarks at the meeting failed to address the core issues.
Toplantıdaki zararsız açıklamaları temel sorunları ele almadı.



























