Gateway
01
geçit, giriş kapısı
a means or method of gaining access to or achieving a particular state, condition, or opportunity
Örnekler
Education is often seen as a gateway to a better future.
Eğitim, genellikle daha iyi bir geleceğe açılan bir geçit olarak görülür.
The internship served as a gateway to her dream job.
Staj, hayalindeki işe bir geçit olarak hizmet etti.
02
geçit
an opening or entrance that serves as a point of entry or exit to a place, such as a building, property, or enclosed area
Örnekler
The grand gateway to the estate was adorned with intricate carvings.
Mülkün büyük giriş kapısı karmaşık oymalarla süslenmişti.
As I entered the old city, I passed through the towering stone gateway.
Eski şehre girerken, yükselen taş geçitten geçtim.
Leksikal Ağaç
gateway
gate
way
