from time to time
01
zaman zaman
without a fixed schedule or pattern
Örnekler
I like to visit my hometown from time to time to catch up with old friends.
Eski arkadaşlarla görüşmek için memleketimi ara sıra ziyaret etmeyi severim.
I enjoy going for walks in the park from time to time to clear my mind.
Aklımı boşaltmak için parkta ara sıra yürüyüşe çıkmaktan hoşlanırım.



























