Freshness
01
tazelik, özgünlük
originality by virtue of being refreshingly novel
02
tazelik
the quality or condition of being new, recently made, harvested, or experienced
Örnekler
The chef emphasized the importance of using locally sourced ingredients to preserve the freshness of the dishes.
Şef, yemeklerin tazeliğini korumak için yerel kaynaklı malzemeler kullanmanın önemini vurguladı.
After a long day of hiking, they reveled in the freshness of the mountain air at their campsite.
Uzun bir yürüyüş gününün ardından, kamp alanlarında dağ havasının tazeliğinin keyfini çıkardılar.
03
küstahlık, arsızlık
the trait of being rude and impertinent; inclined to take liberties
04
tazelik, orijinallik
originality by virtue of being new and surprising
05
tazelik, dinçlik
an alert and refreshed state
Leksikal Ağaç
freshness
fresh
