formidable
01
olağanüstü
commanding great respect or fear due to having exceptional strength, excellence, or capabilities
Örnekler
Her formidable intellect made her a top contender for the prestigious scholarship.
Onun etkileyici zekası, prestijli burs için en iyi adaylardan biri olmasını sağladı.
The formidable opponent in the championship match had never been defeated.
Şampiyona maçındaki müthiş rakip hiç yenilmemişti.
Leksikal Ağaç
formidability
formidably
formidable
formid
