to fertilize
01
gübrelemek
to increase productivity of the soil by spreading suitable substances on it
Transitive: to fertilize a plant or soil
Örnekler
Gardeners fertilize their vegetable patches with compost to enrich the soil with nutrients.
Bahçıvanlar, toprağı besinlerle zenginleştirmek için sebze bahçelerini kompostla gübreler.
They fertilize their lawns with a balanced fertilizer to promote healthy grass growth.
Sağlıklı çim büyümesini teşvik etmek için çimlerini dengeli bir gübre ile gübrelerler.
02
döllenmek
to introduce male reproductive cells into the female reproductive system for reproduction
Transitive: to fertilize animal eggs
Örnekler
The veterinarian helped fertilize the cow through artificial insemination.
Veteriner, ineği yapay tohumlama yoluyla döllemeye yardımcı oldu.
Farmers often fertilize their livestock to increase breeding success.
Çiftçiler, üreme başarısını artırmak için sıklıkla hayvanlarını döller.
Leksikal Ağaç
fertilizable
fertilize
fertil
