Fencing
Örnekler
Fencing requires agility and precision to outmaneuver an opponent.
Eskrim, bir rakibi alt etmek için çeviklik ve hassasiyet gerektirir.
He joined a fencing club to learn how to wield a foil.
Bir flöre kullanmayı öğrenmek için bir eskrim kulübüne katıldı.
02
çit
a barrier made of wood, metal, or other materials that encloses or separates an area
Örnekler
The new fencing around the garden kept the rabbits out.
Bahçenin etrafındaki yeni çit tavşanları dışarıda tuttu.
They installed fencing to ensure the safety of the children playing in the yard.
Bahçede oynayan çocukların güvenliğini sağlamak için çitler kurdular.
2.1
çit, parmaklık
material used for constructing barriers or enclosures
Örnekler
The hardware store has a wide variety of fencing available for purchase.
Hırdavat mağazasında satın alınabilecek çok çeşitli çitler bulunmaktadır.
They bought metal fencing to secure the perimeter of their property.
Mülklerinin çevresini güvence altına almak için metal çit aldılar.
Leksikal Ağaç
fencing
fence



























