to feel for
[phrase form: feel]
01
hissetmek, sempati duymak
to sympathize with someone's emotions or situation
Transitive: to feel for sb
Örnekler
As a parent, I ca n't help but feel for my child when they face challenges.
Bir ebeveyn olarak, çocuğum zorluklarla karşılaştığında ona acımaktan kendimi alamıyorum.
Having experienced a similar loss, she could truly feel for her friend going through a difficult time.
Benzer bir kayıp yaşamış olan, zor zamanlar geçiren arkadaşı için gerçekten üzüntü duyabilirdi.



























