amphibious
01
yüzergezer
(of animals) capable of surviving both on land and in water
Örnekler
Amphibious frogs lay their eggs in water but can live on land once they mature.
Amfibik kurbağalar yumurtalarını suya bırakır ancak olgunlaştıklarında karada yaşayabilirler.
The amphibious turtle spends time swimming in rivers and basking on rocks.
Amfibi kaplumbağa, nehirlerde yüzerek ve kayaların üzerinde güneşlenerek zaman geçirir.
02
amfibi
adapted to operate both on land and in water
Örnekler
The amphibious vehicle can travel smoothly across both roads and rivers.
Amfibi araç, hem yollarda hem de nehirlerde sorunsuz bir şekilde seyahat edebilir.
The rescue team employed amphibious equipment to save people stranded in flood zones.
Kurtarma ekibi, sel bölgelerinde mahsur kalan insanları kurtarmak için amfibi ekipman kullandı.



























