everywhere
Örnekler
The fragrance of flowers filled the air, making it feel like spring everywhere.
Çiçeklerin kokusu havayı doldurdu, her yeri bahar gibi hissettirdi her yerde.
During the festival, there were decorations everywhere in the town.
Festival sırasında, şehirde her yerde süslemeler vardı.
1.1
her yerde, dört bir yanda
found, seen, or happening in many different places
Örnekler
Coffee shops are everywhere these days.
Bugünlerde kahve dükkanları her yerde.
You can find street performers everywhere in the city center.
Şehir merkezinde her yerde sokak sanatçıları bulabilirsiniz.
everywhere
01
herşey
all the places or directions
Örnekler
Everywhere was silent after the announcement.
Her yer duyurudan sonra sessizdi.
After the storm, everywhere was covered with fallen branches.
Fırtınadan sonra, her yer düşmüş dallarla kaplıydı.
