Envoy
01
gönderi
a brief stanza concluding certain forms of poetry
02
elçi, sefir
a diplomatic agent or official accredited to a foreign government or international organization, usually of lower rank than an ambassador
Örnekler
The president appointed John as the envoy to the neighboring country to facilitate peace talks between the two nations.
Başkan, iki ülke arasındaki barış görüşmelerini kolaylaştırmak için John'u komşu ülkeye temsilci olarak atadı.
The envoy from the United Nations delivered a message to the government urging humanitarian aid to the war-torn region.
Birleşmiş Milletler'in temsilcisi, savaştan harap olmuş bölgeye insani yardım çağrısında bulunan bir mesajı hükümete iletti.
03
elçi, temsilci
someone sent on a mission to represent the interests of someone else
