endurable
01
dayanılabilir, katlanılabilir
able to withstand or tolerate without significant distress or harm
Örnekler
The heat during the hike was intense, but it was endurable with plenty of water.
Yürüyüş sırasındaki sıcaklık yoğundu, ancak bol suyla dayanılabilirdi.
Despite the long wait, the discomfort was endurable thanks to the comfortable seating.
Uzun bekleyişe rağmen, rahat koltuklar sayesinde rahatsızlık katlanılabilir idi.
Leksikal Ağaç
unendurable
endurable
durable
dur



























