emotional
01
duygusal
(of people) easily affected by or tend to express strong feelings and emotions
Örnekler
She is an emotional person, often shedding tears of joy or sadness during heartfelt moments.
O, duygusal bir insandır, sıklıkla içten anlarda sevinç ya da hüzün gözyaşları döker.
The emotional teenager struggled to control her anger when faced with disappointment.
Duygusal genç, hayal kırıklığıyla karşılaştığında öfkesini kontrol etmekte zorlandı.
02
duygusal
relating to people's emotions
Örnekler
The movie had a powerful emotional impact on the audience, leaving many in tears.
Filmin izleyiciler üzerinde güçlü bir duygusal etkisi oldu ve birçok kişiyi gözyaşlarına boğdu.
She struggled to control her emotional response to the heartbreaking news.
O, yürek parçalayıcı habere karşı duygusal tepkisini kontrol etmekte zorlandı.
03
duygusal
determined or actuated by emotion rather than reason
04
duygusal, hassas
of more than usual emotion
Leksikal Ağaç
emotionally
overemotional
unemotional
emotional
emotion
emote
