electric
e
ɪ
i
lect
ˈlɛkt
lekt
ric
rɪk
rik
British pronunciation
/ɪˈlɛktrɪk/

"electric"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

electric
01

elektrikli

relating to, produced by, or using electricity
electric definition and meaning
example
Örnekler
The electric lights in the room flickered as the storm outside intensified.
Odadaki elektrik ışıkları, dışarıdaki fırtına şiddetlendikçe titredi.
She plugged in her electric guitar and began to strum a melodic tune.
O, elektrik gitarını taktı ve melodik bir ezgi çalmaya başladı.
02

elektrik, elektrikleyici

affected by emotion as if by electricity; thrilling
03

elektrik, gergin

(of a situation) exceptionally tense
Electric
01

elektrikli araba, elektrikli taşıt

a car that is powered by electricity
electric definition and meaning
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store