Amalgam
01
karışım
a combination or blend of different things
Örnekler
Her art is an amalgam of various styles, merging abstract and realism in a unique way.
Onun sanatı, soyut ve gerçekçiliği benzersiz bir şekilde birleştiren çeşitli stillerin bir karışımıdır.
Blending flavors from Asia, Europe, and the Americas, the new restaurant offers a unique amalgam of cuisines.
Asya, Avrupa ve Amerika'nın lezzetlerini harmanlayan yeni restoran, mutfakların eşsiz bir karışımını sunuyor.
02
amalgam
a filling material made from a blend of metals, such as mercury, silver, tin, and copper, commonly utilized for its durability in restoring cavities
Örnekler
Dental amalgam, often silver in appearance, is a common cavity-filling material.
Diş amalgamı, genellikle gümüş renginde görünen, yaygın bir dolgu malzemesidir.
The dentist recommended an amalgam filling for the cavity in my tooth.
Dişçi, dişimdeki çürük için bir amalgam dolgu önerdi.



























