dun
01
boz rengi
having a dull grayish-brown color; nut-brown
Dun
01
donuk kahverengimsi gri renkli at, mat kahverengimsi gri renkli beygir
horse of a dull brownish grey color
02
boz, gri-kahverengi
a color or pigment varying around a light grey-brown color
to dun
01
tuzla tedavi etmek
to preserve fish by salting
Örnekler
The fishermen dun the freshly caught herring to preserve them for the long voyage.
Balıkçılar, uzun yolculuk için taze yakalanan ringa balığını tuzlayarak korudu.
In the old days, sailors dunned the cod they caught to sustain them during lengthy sea journeys.
Eskiden denizciler, uzun deniz yolculukları boyunca beslenmek için tuttukları morinayı tuzlarlardı.
02
bir borcun ödenmesi için ısrar etmek, gecikmiş ödeme için baskı yapmak
persistently ask for overdue payment
03
zalimce davranmak, kötü muamele etmek
treat cruelly
04
boz renk vermek, boz renge boyamak
make a dun color



























