to doodle
01
karalamak
to aimlessly draw lines and shapes, particularly when one is bored
Intransitive
Örnekler
During the meeting, he doodled on his notepad to pass the time.
Toplantı sırasında, zaman geçirmek için defterine karalama yaptı.
She doodles in the margins of her notebook during class.
Ders sırasında defterinin kenarlarına karalama yapar.
Doodle
01
karalama, amaçsız çizim
an aimless drawing



























