disgustingly
01
iğrenç bir şekilde, tiksindirici bir şekilde
in a manner that evokes intense revulsion, strong disapproval, or profound offense
Örnekler
The politician 's rhetoric was disgustingly divisive and prejudiced.
Politikacının retoriği iğrenç bir şekilde bölücü ve önyargılıydı.
The living conditions in the old building were disgustingly squalid.
Eski binadaki yaşam koşulları iğrenç bir şekilde sefil idi.
1.1
iğrenç bir şekilde, tiksinerek
in an excessive or annoyingly enviable way, especially when referring to the possession of a desirable quality
Örnekler
She 's disgustingly articulate, always knowing just the right thing to say.
O iğrenç bir şekilde açık sözlüdür, her zaman tam olarak ne söyleyeceğini bilir.
Their children are disgustingly well-behaved and academically brilliant.
Çocukları iğrenç bir şekilde iyi huylu ve akademik olarak parlak.
Leksikal Ağaç
disgustingly
disgusting
disgust



























