allergic
01
alerjisi olan
having negative reactions to specific substances, such as sneezing, itching, or swelling, due to sensitivity to those substances
Örnekler
Tom gets itchy eyes and sneezes whenever he 's near cats because he 's allergic to cat dander.
Tom, kedi kepeğine alerjik olduğu için kedilerin yanındayken gözleri kaşınır ve hapşırır.
Sarah is allergic to peanuts, so she must be careful to avoid any foods containing them.
Sarah yer fıstığına alerjik, bu yüzden onları içeren herhangi bir gıdadan kaçınmaya dikkat etmelidir.
02
alerji ile ilgili
caused by or relating to allergy
Örnekler
She experienced an allergic reaction after eating peanuts, resulting in hives and swelling.
Yer fıstığı yedikten sonra alerjik bir reaksiyon yaşadı, bu da kurdeşen ve şişmeye neden oldu.
The doctor prescribed antihistamines to relieve her allergic symptoms.
Doktor, alerjik semptomlarını hafifletmek için antihistaminikler yazdı.
03
iğrenmiş
characterized by a strong dislike or hatred toward someone
Örnekler
He seemed allergic to any form of criticism, reacting with immediate hostility.
Her türlü eleştiriye karşı alerjik gibi görünüyordu, anında düşmanlıkla tepki veriyordu.
She 's practically allergic to tardiness and always arrives early to meetings.
O, neredeyse gecikmeye alerjik ve her zaman toplantılara erken gelir.
Leksikal Ağaç
allergic
allerg



























