to detoxify
01
detoksifiye etmek, zararlı maddelerden arındırmak
to eliminate or neutralize harmful substances
Transitive: to detoxify sb/sth
Örnekler
Environmental initiatives aim to detoxify polluted water sources for the well-being of aquatic ecosystems.
Çevresel girişimler, su ekosistemlerinin refahı için kirletilmiş su kaynaklarını arındırmayı amaçlar.
Activated charcoal is known for its ability to absorb and detoxify harmful substances in the digestive system.
Aktif kömür, sindirim sistemindeki zararlı maddeleri emme ve detoksifiye etme yeteneği ile bilinir.
02
detoksifiye etmek
to treat someone in order to help them stop drinking too much alcohol or taking an excessive amount of drugs
Transitive: to detoxify sb
Örnekler
The clinic offered a program to detoxify individuals struggling with alcohol addiction.
Klinik, alkol bağımlılığıyla mücadele eden bireyleri arındırmak için bir program sundu.
After years of substance abuse, he decided to detoxify his body in a rehabilitation center.
Yıllarca süren madde bağımlılığının ardından, vücudunu bir rehabilitasyon merkezinde arındırmaya karar verdi.
Leksikal Ağaç
detoxify
detox



























