desirable
de
di
si
ˈzaɪ
zay
ra
re
ble
bəl
bel
British pronunciation
/dɪˈzaɪrəbəl/

"desirable"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

desirable
01

arzu edilen

worth doing or having
desirable definition and meaning
example
Örnekler
The job offer came with a desirable salary and benefits package.
İş teklifi, arzu edilen bir maaş ve avantajlar paketi ile geldi.
The beachfront property 's desirable location and stunning views made it a sought-after destination for vacationers.
Sahil şeridindeki mülkün arzu edilen konumu ve büyüleyici manzarası, tatilciler için çok aranan bir destinasyon haline getirdi.
02

arzu edilen

having qualities that make one attractive or worth wanting
example
Örnekler
His charming personality makes him a highly desirable partner.
Onun büyüleyici kişiliği, onu son derece arzu edilen bir partner yapar.
She is considered desirable because of her intelligence and kindness.
Zekası ve nezaketi nedeniyle arzu edilen biri olarak kabul edilir.

Leksikal Ağaç

desirability
desirableness
undesirable
desirable
desire
App
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store