crinkly
01
dalgalı, kıvrımlı
(of hair) being rough and curly
02
kırışık, buruşuk
having small, fine wrinkles or creases on the surface, often producing a texture that is slightly rough or uneven
Örnekler
She wore a crinkly blouse that added texture to her outfit.
Kıyafetine doku katan kırışık bir bluz giyiyordu.
The crinkly leaves of the dried autumn foliage rustled in the wind.
Kurutulmuş sonbahar yapraklarının kırışık yaprakları rüzgarda hışırdadı.
Leksikal Ağaç
crinkly
crinkle



























