Corridor
01
koridor
a long narrow way in a building that has doors on either side opening into different rooms
Örnekler
Students lined up along the corridor, waiting for the bell to signal the start of the next class.
Öğrenciler, bir sonraki dersin başlangıcını işaret etmek için zilin çalmasını bekleyerek koridor boyunca sıraya girdiler.
The hospital corridor bustled with activity as doctors and nurses hurried from room to room.
Hastane koridoru, doktorlar ve hemşireler odadan odaya koşuştururken hareketlilikle doluydu.
02
koridor, geçit
a narrow area of land that connects two larger places or follows along something like a road or river
Örnekler
The corridor links the coast with the inland valley.
Koridor, sahil ile iç vadiyi birbirine bağlar.
This road runs through a narrow corridor of farmland.
Bu yol, tarım arazilerinin dar bir koridorundan geçer.
