Corpse
01
ceset, ölü beden
the lifeless body of a human being
Örnekler
The detectives found the corpse in the abandoned warehouse.
Dedektifler, terk edilmiş depoda cesedi buldu.
The corpse was taken to the morgue for an autopsy.
Ceset otopsi için morga götürüldü.
02
sahneyi bozan oyuncu
an actor who breaks character by laughing or forgetting their lines, causing the scene to come to a halt
Örnekler
During the intense drama, one actor suddenly became a corpse, cracking up in the middle of a serious scene.
Yoğun dram sırasında, bir oyuncu aniden bir ceset oldu, ciddi bir sahnenin ortasında gülmeye başladı.
The comedian was known for making his co-stars corpse during live performances.
Komedi sanatçısı, canlı performanslar sırasında oyuncu arkadaşlarını corpse yapmasıyla tanınırdı.
