conveniently
Örnekler
The instructions were conveniently printed on the side of the package.
Talimatlar paketin yan tarafına uygun bir şekilde basılmıştı.
You can conveniently schedule an appointment online at any time.
İstediğiniz zaman kolayca çevrimiçi randevu alabilirsiniz.
02
kolayca, uygun bir şekilde
in a location that is easy to reach, use, or access
Örnekler
The hotel is conveniently located just five minutes from the airport.
Otel, havaalanına sadece beş dakika uzaklıkta uygun bir konumda bulunmaktadır.
There 's a restroom conveniently just outside the lecture hall.
Dersliğin hemen dışında uygun bir şekilde bir tuvalet var.
03
uygun bir şekilde, işine geldiği gibi
in a way that avoids difficulty or responsibility, especially by ignoring, forgetting, or omitting something
HumorousÖrnekler
He conveniently forgot to mention that he was already married.
Uygun bir şekilde zaten evli olduğunu söylemeyi unuttu.
She conveniently lost the receipt when it came time to return the dress.
Elbiseyi iade etme zamanı geldiğinde uygun bir şekilde fişi kaybetti.
Leksikal Ağaç
inconveniently
conveniently
convenient
convene
